Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Güneş Nasıl Yanıyor (!)

      Üzerinden biraz zaman geçen bir anım var ve bu anımdan yola çıkarak da sizlere din ve politakadan ayrıca ilişkilerden uzak daha bilimsel bir olaydan bahsetmek istiyorum. Evet. Konumuzda tam olarak güneşin “yanması” (!) ...     İlk önce siz değerli okuyucularımı merakta bırakmıyor ve yaşadığım o anımı anlatmak istiyorum.      Bir gün dershanede öğle arasında iken yemek yemek için burgerking’e gitmiştim. Sonrasında yemek siparişimi verdim sonra yemeğimi aldım ve üst kata çıkıp bir masaya oturdum.  Bu noktoda bir kamu spotu yapmak istiyorum izniniz ile. AVM gibi yerlerde veya burgerkin gibi yerlerde bazı kişiler yemek siparişini verdikten sonra oldukları yerlerde bekliyorlar. Eğer bunu okuyan evet sen de bunu yapıyorsan şunu bil ki yapmasan iyi olur çünkü arkanda sıra bekleyen kişilere engel oluyorsun. Siparişini verdikten sonra biraz uzaklaşıp yemeğinin hazırlanmasını bekleyebilirsin.  Evet kusura bakmadıysanız kaldığımız yerden devam edelim. Yemeğimi aldım masaya geçtim oturdum yi

Pinokyo’ya İnanmak

      Eskiden hep insanların kandırıldığını düşünürdüm. Güç sahipleri, zenginler, yönetenler gibi zümrelerin bulundukları konumları korumaları için bilinçli olarak, kasıtlı olarak insanları kandırdığını düşünüyordum. Ne zaman düşünüyordum peki bunu? Kendimin de kandırılmış olabileceğimi ilk defa fark ettiğim zamanlarda. Fakat bu da çok saf bir düşünce.         Biz insanlar olarak demek istiyorum fakat genelleme de yapmak istemiyorum. Çünkü birisi çıkıp hayır benim bi tanıdığımın amcasının bilmem nesi var o senin dediğin gibi değil diyebilir. Ondan sebep biz insanlar değil de onun yerine ben demeyi tercih edeceğim. Ben hep bazı şeylere saf saf inanıyorum, akan suya çok kolay kapılıyorum, kapılıyordum. Politik konularda, bilimsel konularda, tarihi konularda, sosyal konularda, ilişkilerde. Çünkü inanmak istiyorum. Çünkü inanmaya meyilli bir kişiliğim var. Güvenmeye fazla önem veriyorum. Güveniyorum da etrafımdaki insanlara, hem de koşulsuz olarak. Söyledikleri her şeyi hap gibi alıyorum y

Amaç Algoritma Kod Program

      Çok ama çok önemli bir şey anlatmak istiyorum. Bu yazı benim için çok önemli bir yazı ayrıca. Eğer beni biraz tanıyorsanız, yazılıma ve bilgisayar dünyasına ilgili olduğumu biliyprsunuzdur. Evet ben yazılım ve bilgisayar dünyasına çok ilgili birisiym bilmeyenler de bu sayede öğrenmiş oldu. Ayrıca şu sıralar da    C programlama dilini öğrenmek için çalışmalara başladım diyebilirim.      Bu benim ilk defa bir dil öğrenme girişimim değil. Daha öncesinde de visual basic ile bu maceraya başladım diyebilirim. O zamanlar daha ilk okul zamanlarımdı hatta fen bilgisi proje ödevimde visual basic ile bir    program yazmıştım. Tabii sonradan malum eğitim sistemimiz ayrıca benim üşengeçliğim ve vakit ayırmamam gibi yan sebepler etkisiyle bu işleri bıraktım ve kod yazmayı falan unuttum diyebilirim. Daha sonra tekrardan çok yüksek ilgimin olduğu bu alana eğilecek zaman buldum ve araştırmalarım ayrıca kendi fazlaca isteğim merakım dolayısıyla c++ öğrenmeye başladım. Çok temel düzeyde c++ öğrendi

Sıkıntı Büyük ama Umutlar Daha Büyük

  Size bugün zihnimden geçen bazı şeylerden bahsetmek istiyorum. Türkiye olarak Bizim neden içimiz dışımız hep siyaset? Biz neden gün kim kime ne demiş kim ne yapmış kim başkanımıza dünya liderimize şunu yapmış bunu yapmış o bunlara şunu demiş o da şuraya gitmiş orada cuma namazı kılmış sonra da gitmiş çıkışında buzdolabı satışlarını açıklamış falan. Bunlar neden sürekli bizim gözümüze sokuluyor? Ha? Neden biz bir şeyleri yaşayarak hissetmiyoruz da televizyondaki medyanın %99 kadarı sürekli her gün bize bunları bangır bangır bağırıyor? Neden bunu yapma gereği duyuyorlar? Neden biz sokağa çıktığımızda gördüğümüz yoldan geçen arabalar bizim kendi ürettiğimiz ve ayrıca dünyaya ihraç ettiğimiz arabalar (en azından bir kısmı) değil de hepsi yabancı arabalar? Neden dolmuşta, belediyede metroda yanımızdaki kişinin kulaklığından gelen o müziğin çalmasını sağlayan telefon ve hatta o kulaklık bize yurt dışından geliyor? Neden biz hiçbir katma değerli şey üretmiyor ve hayatımızın hemen hemen hiçb

Sigarayı Nasıl ve Neden Bıraktım

        Bu yazı diğer yazılarıma göre  size biraz daha farklı gelebilir. Bilmeyenler için hemen girişiyorum anlatmaya. Size serüvenimi anlatayım.    Serüvenime başlamadan önce önemli hatırlatma: Bunlar benim kendi öznel düşüncelerim ve hayat tecrübelerim. 1 OCAK 2019 tarihinden beri sigara içmedim. Yaklaşık 1 buçuk yıldır sigara içmemiş ve sigarayı artık "KAFADA BİTİRMİŞ" birisi olarak bu yazıyı yazıyorum.   Eğer sigarayı bırakmak istiyorsanız ve profesyonel destek almak istiyorsanız ki bunu şiddetle tavsiye ederim ALO 171 sigarayı bırakma hattını arayın veya hastanelerdeki sigarayı bırakma bölümlerine başvurun. En iyisi ise ikisine birden yapın.   Kamu spotundan sonra devam edebiliriz.     Sigaraya başladığımda 14 yaşındaydım ve 18 yaşında bıraktım. Yaklaşık 1.5 senedir de hiç sigara içmedim tabii sigara içen çevremde bulunan insanlar yüzünden pasif olarak içtiklerimi saymazsak.      Peki sigarayı nasıl bıraktım bunu nasıl başardım? Öncelikle belirtmem gerekir ki ben de çokl

Üzgünüm Sadece Çok Güzelsin

    Bu bir iç yazı. İç yazı ne diyenlere ise iç dökme yazısı diyeyim. Genelde böyle şeyleri yazarım ama hiç paylaşmam nedense bunu paylaşmak istiyorum.      Tanrının bilinmek istemesi aslında tam da insansı bir hareket değil mi? Tanrı olsanız bilinmek ister miydiniz? Böyle şeyler umrunuzda olur muydu? Tıpkı şey gibi kendini kanıtlama çabası gibi. Hava atmak gibi. Bak ben tanrıyım istediğimi yaparım. İstediğim yaratırım, ol derim olur. Banane ki bundan? Veya sen neden bunu anlatmak, bunu bildirmek için kendi sözlerine göre aciz varlıklar var ettin? Acaba sandığın veya bize kendini tarif ettiğin gibi mükemmel değil misin? Hem bu iş sonradan sonradan şekillenmişe benziyor. İlk motivasyonun sadece bilinmek ve sırf bu amaç uğruna yaratıklar yarattığını öne sürüyorsun. Düşünsene koskoca bir evren yaratıyorsun ama bilinmek istediğin yaratıklar bu evrenden eksilse hiç kimsenin haberi olmaz. Sonra onlara yapmaları için emirler gönderiyorsun sanki bu işte bir iş var. Hem bir varlık bilinmek isti

Herşeyi Bilme Sorunu

    Tanrı eğer her şeyi biliyorsa bu bilginin hep bizim ile olan kısmına değinmiştim fakat bundan daha ilginç olan bir şey karşıma çıktı eğer her şeyi biliyorsa kendi yapacağı her şeyi de biliyordur. O zaman kendi yapacağı şeyleri önceden biliyorsa kendi yapacağı şeyler demek ki önceden belirlidir. O halde tanrının da kaderi vardır. Ve özgür iradesi yoktur. Kendisi de bir kukladır. Sadece ipleri görebilen bir kukla olur. Bu yaklaşım zamandan bağımsız olma argümanı ile çürütlemez çünkü bir varlık zamandan bağımsız olamaz aslında.    Neden olamaz çünkü bu evrenle ilişkisi vardır.      Bir şeyi yapacaksa eğer mesela bir peygamberine vahiy gönderecekse ilk önce onun doğduğu zamanı beklemesi gerekir. Zaman konusu çok karmaşık. Tartışması zevkli ve beyin zorlayıcı. Daha fazla insanla bu konuyu konuşmak ve tartışmak isterim.      Peki zamandan bağımsız bir varlık zamanı nasıl algılar? Tüm zamanları aynı anda algılaması gerekir muhtemelen. Bu da her şeyin bilinmesi gibi bir kavrama götürür biz

Tüm su kuyularının çoktan açılmış olması gerekmez miydi?

    İş yapıyorum! Bakın ama yapmıyor muyum? Çok komik. Değil mi? Değil. Çünkü gülmiyoruz, gülmüyorum, kimse gülmüyor. Gülenler de var. Ama onlar da komik olduğundan gülmüyorlar. Tarjigülüyorlar.      Bazı dernekler, vakıflar, kurumlar sizce ne yapıyor? Aynen bildiniz iş yapıyorlar? Bence yapmıyorlar. Hepsi değil ama çoğu böyle. Neden böyle bir sonuca vardım peki? Hemen açıklayayım. Çünkü sonuçlar var. Sonuçlar var ve ben de sonuçları analiz ediyorum size de nasıl analiz ettiğimi anlatacağım.      Şu şekilde düşünmeye başlıyorum. Ortada bir sorun var, bu sorunu çözmek isteyen birileri var. Ve sorunu çözmeye başlıyorlar. Bir süre sonra sorun çözülür ve herkes dağılır. Bu denklemin işe yaramaması için iki durum olabilir ya sürekli yeni sorunlar eklenmesi gerek ya da sorun çözenlerin sorunu çözmemesi çözüyor gibi yapması veya pes edip gitmesi gerek. Değil mi sizce de böyle değil midir. Şimdi vakıf dernek gibi yardım kuruluşu gibi şeyleri ele alalım. Bu tarz bir kurum gerçekten çalışıyorsa