Ana içeriğe atla

Sigarayı Nasıl ve Neden Bıraktım

   

  Bu yazı diğer yazılarıma göre size biraz daha farklı gelebilir. Bilmeyenler için hemen girişiyorum anlatmaya. Size serüvenimi anlatayım. 


 Serüvenime başlamadan önce önemli hatırlatma: Bunlar benim kendi öznel düşüncelerim ve hayat tecrübelerim. 1 OCAK 2019 tarihinden beri sigara içmedim. Yaklaşık 1 buçuk yıldır sigara içmemiş ve sigarayı artık "KAFADA BİTİRMİŞ" birisi olarak bu yazıyı yazıyorum.

  Eğer sigarayı bırakmak istiyorsanız ve profesyonel destek almak istiyorsanız ki bunu şiddetle tavsiye ederim ALO 171 sigarayı bırakma hattını arayın veya hastanelerdeki sigarayı bırakma bölümlerine başvurun. En iyisi ise ikisine birden yapın.


  Kamu spotundan sonra devam edebiliriz.


  Sigaraya başladığımda 14 yaşındaydım ve 18 yaşında bıraktım. Yaklaşık 1.5 senedir de hiç sigara içmedim tabii sigara içen çevremde bulunan insanlar yüzünden pasif olarak içtiklerimi saymazsak. 

 

 Peki sigarayı nasıl bıraktım bunu nasıl başardım? Öncelikle belirtmem gerekir ki ben de çokları gibi kendi kendime istesem sigarayı bırakırım gibisinden yalanlar söylüyordum. Gerçi sigarayı bırakabildiğime göre bunlar yalan değilmiş fakat tamamen doğru da değil. Çünkü siz de bilirsiniz ki sigaraya başlayanların çoğu bırakamıyor. Neden yalan diyorum? Çünkü sigarayı ha deyince şak diye bırakamıyorsunuz. Bir kere eğer sigara içmeyen birileri varsa bu yazıyı okuyan onların öncelikle bunu anlaması gerekli. Gerekli çünkü sigarayı bırakmanın aslında en kolay yolu sigaraya hiç başlamamak.

 

 Varsayalım siz bu hatayı yaptınız zamanında ve benim gibi başladınız. Az önce söylediğim cümleye dikkat ettiniz mi ne dedim? Hata dedim. Evet öncelikle hata yaptığınızı kabul etmeniz gerek. Hata yaptık. Sigara doğru bir şey değil. Tabii siz bana diyebilirsiniz ki elbette öyle, sigaranın yanlış olduğunu zaten herkes söyler diye fakat o işler öyle olmuyor ne yazık ki. Sigara zararsız diyenleri de gördü bu gözler gerçi duydu ama aynı zamanda da gördü ve yalan söylemiyorum. Çok yakınım olan birisiyle tartışırken bana sigara zararlı değil gibisinden zırvalar sıkmıştı, muhtemelen kendisi de inanmıyordu bu söylediğine fakat dedi işte, ne yapalım bazı insanlar öyle acınası durumdalar öyle kibirli, öyle egoistler ki kendi yanıldıklarını kabul etmektense, yanlış olduklarını kabul etmektense sigarayı bile savunuyorlar işte böyle. O tarz insanlara da hiçbir iş yapılmaz bir başarı elde edilemez. Ne konuşulur ne anlaşılır ne iyi vakit geçirilir. Çünkü bu kişi bildiğimiz film kötü adamı sıfatlarına bürünmüş bir kişidir. O ne derse o doğrudur, o ne derse o gerçektir, o hangi partiye oy veriyorsa o parti en iyi partidir diğer herkes vatan hainidir. Falan biliyorsunuz siz bu insanları konuşturtmayın şimdi beni bu konuda, Neyse biz devam edelim aslın konumuzu fazla dağıtmayalım. 

 

 Kendinize sormanız ve net cevap vermeniz gereken bir soru var. Ben gerçekten sigarayı bırakmak istiyor muyum? Sigarayı bırakmak istiyor muyum? Sigarayı bırakmak istiyor muyum?  Sigarayı bırakmak istiyor muyum? Sigarayı bırakmak istiyor muyum? Evet bu soruyu kendinize sürekli sorun ve net kesin kendinizden emin bir cevap alın. Yoksa sırf sigaraya zam geldi diye veya laf olsun zaman geçsin sevgilimin dırdırı bitsin bir kaç günlüğüne diye mi bu araştırmayı mı yapıyorsunuz? Bu soruya cevap verin. Ve eğer cevap "evet ben gerçekten sigarayı bırakacağım" değil ise bu yazıyı şimdiden itibaren okumayı bırakıp gidin bir sigara daha yakın çünkü ben size herhangi bir tavsiye veremem. Siz daha sigarayı bırakmak bile istemiyorsunuz. Evet sigarayı bırakmayacak hatta muhtemelen bırakamayacak ve başka bir şey de olmaz ise sigaraya bağlı, sigarayla ilgili bir bir sebepten öleceksiniz. Ayrıca öyle kolay kolay da ölmeyeceksiniz sürüneceksiniz. Doğru düzgün konuşamayacaksınız, kanser olacaksınız ve sevdiklerinizi (kendinizden başka varsa eğer) çok ama çok üzecek aynı zamanda onlara da baya çektireceksiniz ölmeden önce. Bir kendinize sorun hastanede böyle kanserden nefes alamayarak ölmek ve ölmeden önce sizi son görecek olan kişilere, eşinize dostunuza, çocuğunuza, torununuza böyle hatırlanmak ister misiniz, aciz, zavallı, bir bağımlı, kendini çok ama çok kötü bir duruma sokmuş ve bu duruma sokmak için ayrıca üstüne bir de emperyalist sigara şirketlerine para ödemiş. Hem de öyle böyle paralar değil. O kadar büyük paralar ödemiş ki. Mesela şimdi bir hesap yaptım. Bir kişi eğer 15 yaşında sigaraya başlarsa (ki çoğu kişi bu yaşlarda başlar belki de daha erken) ve sigaraya bağlı bir sebepten dolayı 55 yaşında ölse 40 yıl boyunca sigara içmiş olur. 40 koca yıl. Hayatınızın 40 koca yılını o iğrenç şeyi içerek geçireceksiniz bir kere bu zaten başlı başına bir kötülük, ayrıca sigara içilmeyen, içinde sigara olmayan bir hayatı bilemeyeceksiniz. İkini olarak 14600 gün boyunca sigara içmiş olacaksınız. Eğer her gün bir paket sigar içerseniz ve içtiğiniz sigara 15 tl gibi bir fiyatta olsa yani orta halli bir sigara hayatınız boyunca sigaraya vereceğiniz toplam para 219000 tl.  Tabi bu hesap bile doğru değil. Biliyorsunuz sigara fiyatlarına her sene zam geliyor her sene fiyatları artıyor peki sonuç ne oluyor bunu hesaplayalım. Her sene sigaraya 1 tl zam gelmesine göre hesap yapacağım. Ve yaptığım bu hesaba göre 40 yıl sigara içmenin bir kişiye maliyeti 503700 tl. Tabi bu benim hesaplamalarıma göre bulduğum bir sonuç şimdi size tavsiyem bir derin nefes alın. Bakın işte o belki tam bile alamadığınız tek nefes ne kadar değerli bu paralardan bile daha değerli. Birisi size 503700 tl verse nefes almaktan vazgeçer misiniz? Peki ya siz neden nefes almaktan vazgeçmek için başka birisine 503700 tl ödüyorsunuz bunu kendinize sorun bırak 503700 tl böyle bir ahlaksızlık için 1 kuruş bile ödemeli insan başkasına. Hem sizi bağımlı ediyorlar hem de sizin bu bağımlılığınızı kullanarak elinize sigarayı verip paranızı alıyorlar buna değer mi? Bu kafada olanlar yani sigarayı bırakmayacak ve saydığım kötü tecrübeleri yaşayacaklar aramızdan ayrıldığına göre kaldığımız yerden devam edelim mi? Bence edelim.

  

  Lise mezuniyet günlerime yaklaşık 3 belki 4 ay gibi bir süre kaldığı zamanlar nefes almamda tuhaflıklar başlamıştı. Veya ben o zaman ancak o zaman bunu fark ettim ve kendime itiraf ettim. Sanki nasıl desem böyle akciğer kapasitemin %90-80 civarı kadar nefes alabiliyormuşum gibi geliyordu. Anlayacağınız tam nefes alamıyordum, derin nefes çektiğim halde ciğerlerimi tam dolduramıyordum. Kapasitemin sadece %90-80 civarını ancak zorla doldurabiliyordum ve bu beni rahatsız etti, korkuttu. Zaten bunun olacağını biliyordum ama bu kadar erken beklemiyordum. Ayrıca bu durumun böyle kötü bir his etki olduğunu bilmiyordum. Siz de tam şimdi derin bir nefes alın. Ne güzel bir his değil mi nefes alabilmek derin derin doldurmak ciğerlerinizi. Bu yaşadığım olumsuz durum benim sigarayı artık bırakmam gerekebileceğini söyleyen işaretlerden birisiydi. Aynı zamanda o zamanlarda takip ettiğim bir youtuber de sürekli videolarında sigara kullananların sigarayı bırakmaları yönünde telkinlerde bulunuyordu ve bunlar da boş telkinler değildi gayet sağlam ve mantıklı telkinlerdi. Zaten normal görüşlerine çok değer veriyordum ve sigarayı çoğu videosunda neden bırakmak gerektiğine dair mantıklı 3-5 cümle ediyordu. Bunlar da sigarayı bırakmam gerektiğine yönelik kendi kendime oluşturmaya başladığım temel taşlardan biriydi. Yani demem o ki sigaranın ne kadar boş, gereksiz, saçma bir şey olduğunu anlamanız gerekiyor, kabul etmeniz gerekiyor. Bunu kendinize anlatın, eğer hasta olduğunuzu kabul etmez iseniz hastaneye neden gidesiniz veya hastalığınıza karşı önlemler alasınız ki? Zavallı aciz bir bağımlı olduğunuz ve bu bağımlılığınız sayesinde sigara şirketlerine yılda yukarıda da söylediğim gibi baya para saydığınızı anlamanız gerek. Hiçbir çaba sarf etmeden sizin elinize sigarayı verip paranızı çatır çatır alıyorlar. Sebepler burada bitmiyor elbette. Devam edelim.

 

 Ben de sigarayı 2018 yaz aylarında kesin olarak hayatımdan atma kararı almıştım ve o zamanlar malum, ülkemizde ekonomik olarak zor günler yaşanıyordu. Hükümeti ve politikalarını onaylamıyorum, desteklemiyorum hatta yaptığı birçok şeye de şiddetle karşı çıkıyorum. Bu yazıyı okuyanların da çoğu muhtemelen benimle aynı görüşte veya değil. Eğer değilse bu şimdi söylediğim sizin için bir sebep değil. Fakat ben ve benim gibi düşünen insanlar her gün sigara alarak hükümete çok büyük bir gelir kapısı sağlıyoruz Siz de sağlıyorsunuz tek fark biz hiç hoşlanmadığımız birisine zor kazandığımız paranın önemli bir kısmını veriyoruz vergi olarak. Eğer bilmiyorsanız söyleyeyim tütün ürünlerinden her yıl toplanan vergi türkiyedeki tüm kurumlardan alınan vergiden daha fazla. Her sigaranın fiyatının kabaca %90 belkide daha fazla oranı vergi olduğu için her paket sigaradan hükümeti güzelce finanse ediyorsunuz, ediyoruz. Bunu bilmek ve hükümetteki partiye karşı olmak da beni sigaradan uzaklaştıran sebeplerden birsiydi. Devam edelim

  

  En büyük aydınlanmamı yaşadığım zamana geliyorum yavaş yavaş hatta geldim bile. Evet en büyük aydınlanmamı yanlış hatırlamıyorsam (ki ben genelde çok az yanlış hatırlarım) duştayken yaşamıştım.  Herkesin var mıdır bilmiyorum ama çoğu insanda muhtemelen vardır. Düşünme zamanları ve mekanları olur. Algı kapılarınız açılır ve çok geniş detaylı düşünürsünüz. Derler ya tuvaletteyken aklıma geldi diye öyle bir şey. İşte ben de duş alırken düşüncelere dalıyor ve o zamanlar zaten sürekli sigarayı düşünüyordum. Ve duş alırken şöyle bir düşünce silsilesine ulaşmıştım. O zamanlar üniversite tercihleri açıklanmıştı ve ben istediğim bölümü kazanamamıştım onun yerine istemediğim bir bölüm çıkmıştı tercih sonuçlarımda. Ayrıca bir bilgi daha babam da sigara içer ben kendimi bildim bileli. İşte düşündüm ki bu zamana kadar hayalini kurduğum çok fazla şey oldu. Bu şeyler genelde öyle hayati şeyler değildi belki. Ama çocukken, gençken vs kurulan,  kurula gelen hayaller işte. Bu hayalleri kuruyordum ve çoğunu gerçekleştirebilecek maddi bir kaynak bulamadım ailemden. Anlayacağınız öyle zengin insanlar değiliz, değildik. Elbette benim istediğim şeyler öyle çok üst düzey şeyler değildi mesela araba falan istemedim veya hayalini kurmadım. Ve bunların hayalini kurduğumda ekonomi öyle şimdiki kadar da kötü değildi. Dürüst olalım herkes gibi ben de spor araba hayalleri veya güzel bir araba hayalini kurdum, kurmadım değil ama bence gerçek olması ümidiyle kurulan ve gerçek olabilme potansiyeli olan hayaller vardır ve öylesine kendi kendimize kurduğumuz hayaller vardır. İşte o ilk sıradaki gerçek olma potansiyeli olan hayallerimi aileme açtığım zaman çok yüksek oranda %98 gibi bir oranda hep olumsuz cevabı aldım. Onları suçlamıyorum bu durum için çok fazla. Ama durumlar başka da olabilirdi. Zaten o zamanlar aile ilişkilerimiz çok çok iyi değildi. Her neyse işte. Ben de o gün duştayken bunları düşündüm. Aslında bunlar sürekli düşündüğüm şeylerdi fakat o zamanlar daha geniş bir şekilde üstüne basa basa düşündüm. Babam eğer sigara içmek için resmen çöpe attığı paraları atmasaydı, çarçur etmeseydi, biriktirseydi, değerlendirseydi, yatırım yapsaydı, daha mantıklı işler için kullansaydı ama böyle saçma sapan bir sebeple bağımlılık gibi iğrenç, zavallıca bir halde emperyalist sigara şirketlerine yedirmeseydi, ben ve kardeşim ve annem ve babam belki tüm hayallerimizi gerçek kılabilirdik, hatta ben özel bir üniversitede istediğim bölüme gidebilirdim ve o sene istemediğim bir bölüme gitmek zorunda kalmazdım. Ha şimdi ne yaptığımı soracak olursanız o sene okulu bıraktım,  tekrar hazırlandım ve şu an geldiğimiz noktada yüksek olasılıkla istediğim bölüme gidebileceğim gibi duruyor. Yine de işte geçmiş hakkında keşkeydi şöyle olsaydı böyle olsaydı diye konuşmayı pek sevmem sevemem hoşlanmam. Çünkü olan oldu. Bizim görevimiz, yapmamız gerekenler geçmişe bakmak. Olayları incelemek ve bunlardan sonuçlar çıkartmak. Ve bu sonuçları hayatımızı daha iyi bir hale getirmek için kullanmak. Yoksa eğer hayatınız ve sevdiklerinizin hayatları umrunuzda değilse bunların hiçbir önemi yoktur yaşayın istediğiniz gibi.

  

  Her neyse işte o gün duştayken ben şu anda sahip olmadığım ama gelecekte potansiyel olarak olabilecek çocuğumu düşündüm. O andan itibaren kararımı vermiştim. Çoğu alanda, konuda olduğu gibi burada da babam gibi bir baba olmayacağım dedim kendi kendime. Hayır ben onun gibi olmayacağım. Ben sigara içmeyeceğim. Aptal bir şeyin bağımlısı olup tıpkı onun gibi zar zor kazandığım parayı çöpe atmayacağım. 


  Ben gelecekte çocuğumun hayallerini gerçek kılmak için elimden geleni yapacağım. Ha olabilir belki ben de gerçekleştiremeyebilirim başarılı olamam bu yolda. Zaten öyle bir durumda olursam,  dünyaya bir çocuk da getirmem muhtemelen. Ama en azından benim başarısızlığım sebeplerinden birisi sigara olmayacak. Sigara gibi saçma sapan bir bağımlılığın esiri olmayacağım. İLLA BİR ŞEYİN ESİRİ OLUNACAKSA BU ŞEY BENCE BİLİM OLMALI. İlla bir şeye bağımlı olacaksak dünyayı daha güzel bir yer haline getirmenin bağımlısı olmalıyız. Düşünsenize bırakın kendinize iyilik yapmayı sigara içen insanlar sigara içmek yerine o paralarla başkalarına yardım yapsa dünya şu an çok daha güzel bir yer olmaz mıydı sizce? Sigara şirketleri o kadar kötü ki ABD ve Avrupa'da mesela 10 dolar gibi bir fiyattan sattığı sigarayı Türkiye'de 10 liraya satıyor normalde 70 liralara satılması gerek o sigaranın. 

  

  Bu düşünce sistemlerinden sonra sigarayı bir sabah pat diye kestim evet. Size de tavsiyem eğer sigarayı bırakmak istiyorsanız gece yatmadan önce son sigaranızı için ve sabah kalktığınızdan itibaren yeni bir güne yeni bir siz olarak uyanın. Zaten gece 8 saat uyusanız sigaraya 8 saat ara vermiş oluyorsunuz. Bu rekoru devama ettirin. Ben de öyle yaptım ve sigarayı o an o sabah bıraktım ve bu böyle 2 gibi bir süre devam etti. Ve hayatımda çok ama çok güzel değişimler oldu. Sabah uyanmam ve yemeklerden aldığım tat değişti. Ayrıca madem bırakabiliyorum neden şekeri de bırakmıyorum dedim ve üstüne şekeri de bıraktım. Sonra dedim madem bu iş oluyor neden tırnak yemeyi de bırakmıyorum ve tırnak yemeyi de bıraktım. Fakat sonra olanlar oldu. 


  Sigarayı bırakacaksanız eğer şunu bilin siz sigarayı bırakmak isteseniz bile bunun bir bedeli var öyle kolay bir iş değil. Ayrıca düşündüğünüzden de zor. Kendinizi hazırlamanız gereken şey şu sigara sizi kolay kolay bırakmayacak. Ben mesela 4 yıl sigara içen birisi olarak. Hayatımın her alanını sigarayla doldurduğumu fark ettim. Her alanını. Yemekten sonra, sabah kalkınca, gece yatarken, çay içerken, maden suyu içerken, sevinince, üzülünce, sinema molasında, canım sıkılınca, arabada giderken, sohbet ederken, beklerken. Hal böyle olunca sigarayı bıraktığım ilk zamanlarda bir boşlukta hissettim kendimi. Bir kaç ay sürdü bu. Çünkü mesela bir gün sinemaya gidiyorsunuz ve bir anda molaya girince ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz çünkü o zamana kadar hep aralarda sigara içmişsiniz. Bir boşluğa düşüyorsunuz. Sonraları o boşlukları daha faydalı işlerle doldurmaya başlıyorsunuz.

  

 Ben de işte bu şekilde 2 ay boyunca sigaraya ara verdim. Sonrasında bir etkinlikteyken zaten sigara içmeden durabiliyorum, zaten bırakabiliyorum BİR TANEDEN BİR ŞEY  OLMAZ zaten bırakırım yine diyerekten orada bir kaç tane sigara içtim. Ama bunun hiçbir anlamı yok ki. Sigara içmeye devam edecekseniz boşuna sigarayı bırakmayın. Ama deneyin bakalım benim gibi iki ay içmeden durabiliyorsanız çok güzel ve sonrasında da sakın tekrar başlamayın. İlk başlarda boğazınız kötü olacak ben sürekli yoğurt yiyerek bunun üstesinden gelmeye çalıştım. Ayrıca bir süre sürekli aklınızda sigara olacak. Hatta bende yolda yürürken elimde sigara varmış gibi hissediyordum bazen. O derece bağımlı ediyor bu şey bizi kendine. Siz de bunları bilin ve kendinizi hazırlayın bunlara. Belki sizlere çok daha kötü şeyler bekleyecek çok daha zorlanacaksınız. Ama unutmayın sigarayı bırakabilirsiniz. İsterseniz bunu başarabilirsiniz. Başaran bir sürü insan var ben gibi. Her neyse sonra o sigara içişimden sonra yine 2 hafta içmedim sonra yine sigara içtim. O süreçte şunu fark ettim. Sigara içen birisi olduğum için benim de neredeyse tüm arkadaşlarım sigara içiyordu. Yeni edindiğim arkadaşlarım da genelde sigara içiyordu ve ben de sigara içtikleri zamanlar onların yanında oluyordum. İşte o zaman fark ettim ki sigara içmiyor olsanız bile sigara içen insanların yanında olduğunuz zaman pasif olarak içtiğiniz sigara sizi çok olumsuz etkiliyor hatta tekrardan bağımlı yapıyor. O yüzden eğer sigarayı bırakmak gibi bir planınız varsa sigara içen arkadaşlarınız da uzak durun yoksa büyük olasılıkla sigarayı bırakamayacak aksine tekrardan başlayacaksınız. Onlar size, siz kendinize sürekli sigara içmek için bir bahane bulacaksınız ve içeceksiniz. Eğer böyle olmasını istemiyorsanız sigaradan her alanda uzak durun. Zaten bir süre ondan uzak kaldıktan sonra kokusu size çok iğrenç ve rahatsız edici gelecek. 

  

  İşte böyle ben de bu şekilde bir başladım bir bıraktım derken en sonunda irademin güçlü olduğuna fakat bırakmanın gerçekten çok zor olduğuna karar verdim ve elektronik bir cihaz aldım. Bu cihazı alırken az daha dolandırılıyordum ucundan döndüm, aslında bu bile başlı başına hükümeti çok ağır eleştirdiğim bir konu ama bu politik bir yazı olmadığı için şimdilik bu eleştirileri başka bir yazıya saklıyorum. En sonunda bir şekilde o elektronik cihazı edindim. Ve sigara içer gibi onu kullanmaya başladım. En son sigaramı da 1 OCAK 2019 tarihinde içtim, o tarihten beri sigara içmedim. Zaten o tarihten çok kısa bir süre sonra da elektronik cihazım içine sıvı teması olduğu için bozuldu. Ben de o tarihten beri ne sigara ne de başka bir elektronik cihaz kullanmadım. O cihazım bozulduğu ilk zamanlar canım nedensizce aşırı bir şekilde sigara çekti ama uzak durdum. İçmedim kendimi uzak tutum. Ayrıca size yukarıda saydığım ve anlatmaya çalıştığım felsefe sayesinde de zaten kafamda sigarayı bitirmiştim benimki sadece fiziksel nikotin bağımlılığının vücut tarafından talep edilmesiydi. Zaten bir ay gibi bir süre içinde bir daha onu da istemedim ve bir buçuk yıldan uzun süredir sigara içmedim ve canım da istemiyor ama bırakma serüvenime başlayalı iki yıl oldu diyebilirim.


  İşte böyle. Eksik bir yer olursa, aklıma gelen yeni şeyler olursa buraya eklemeye çalışacağım. Yazıyı güncelleyeceğim. Tabii üşenmez veya farklı bir yazı yazmak istemezsem. 

  Sigarayı bırakabilirsiniz. Bu sizin elinizde. İsteyin, bu iş için kendinizle konuşuk akıl yürütün düşünün. Profesyonel yardım alın. Ben ALO 171 hattını aradım ve inanın çok yardımcı oldular. İsterseniz benimle de konuşabilirsiniz yorum yapabilirsiniz. İnanın bana konuşmak en çok işe yarayan şeylerden birisi.


  Bitirirken buraya Efe Aydal'ın  hazırlamış olduğu ve sadece sigara değil tüm bağımlılıklara yönelik ve onların tehditlerine kötülüklerine karşı bizi uyaran ve bilgilendiren belgeselini koyuyorum. Bunu izlemenizi de şiddetle öneriyorum. Hem bilgileneceksiniz hem de daha çok motivasyon bulacaksınız.

  Sigarayı bırakmanız dileği ile.


EFE AYDAL - KIRMIZI HAP 2 : UYUŞTURUCU VE HAYAT


   









  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Olması Bir Filmi İzlenmez Kılar mı?

    Geçenlerde bir arkadaşıma bir film önerdim. Muhtemelen izlemişsinizdir. Filmin adı Forrest Gump. Ben normalde bu filmi 1998 yapımı sanıyordum. Meğersem film 1994 yapımıymış. Her neyse arada sadece 4 yılcık var ne olacak diyebilirsiniz ve haklısınız size katılıyorum. Sonuçta ikiside eski filmler.    Peki önerimin sonrasında ne oldu? Filmin yapım yılını gördü ve 1994 mü sg dedi bana. Ben de sen filmden ne anlarsın kültürsüz yaratık gibi bir söz söyledim ona. Elbette arkadaşımın böyle bir tepki vermesini anlıyorum aşırı derecede haksız sayılmaz. Çünkü bir noktada ben de eski filmlere böyle ön yargılıydım, sonra bir noktada kırdım bu ön yargıyı.     Starwars sever misiniz? Hiç duydunuz veya izlediniz mi? Starwars güzeldir. Tavsiye ederim. Yüzüklerin efendisi gibi iyi ve kötünün mücadelesini işleyen etkili bir şekilde izleyen nadir filmlerdendir diyebilirim. Ben de çoğu insan gibi eski filmlere karşı ön yargılıyken (elbette 99 yapımı- 98 yapımı filmleri izlemişliğim vardı) bir gün evde

Patates Kızartmaları ve Mutluluk

   Merhaba. Size kısa bir yazıda son zamanlarda yaşadığım ve beni mutlu eden bazı şeyleri anlatmak istiyorum. Bu yazı uzaktan bakınca size belki biraz şükürcü gelebilir ama kesinlikle öyle değil. Sadece birkaç yaşanan durum ve bu durumlar karşısında hissettiklerimi paylaşmak istiyorum.     Hani söylenegelen bir şey, bir soru var ya; mutluluk nedir? Ne olsa sizi mutlu ederdi? Hiç düşünüyor musunuz bunu? Bilmiyorum. Ben de çok fazla düşünmüyorum aslında. Yalnızca mutlu olduğumda hatırlıyorum bunu. Peki nasıl mutlu olduğumu öğrenmek ister misiniz?    Belki size anlamsız gelecek bunlar. Ama lütfen sadece bir an olsun beni anlamaya çalışın. Ben patates kızartmasını çok severim biliyor musunuz. Ama öyle gelişi güzel kızartmalardan bahsetmiyorum. Böyle şekli güzel olan, güzel kızarmış ve en önemlisi de sıcak olmalı. Sıcak olmayınca sevmiyorum. Belki siz de böylesinizdir. Peki toplu bir yaşam alanında yaşıyorsanız neler olur? Yemekler pek güzel olmaz genelde. Patatesler soğuktur, birbirine yap

Unutmak İstiyorum

    Keşke bir tuş olsa. Rengi önemli değil; size hangisi hoş geliyorsa o olabilir. Kırmızı mesela. Genelde filmlerde tuşlar kırmızı renkli oluyor. Gerçi gerçekte de kırmızı renkli oluyorlar. Neyse işte. Bir tuş olsun demiştik ama bu tuş gerçekte değil zihnimizde olsun? Evet evet zihnimizde. Böyle gidip elinizle ulaşabileceğiniz bir noktada değil. Bu bir şans olsa, o tuşa uzanıp bastığınızda bazı durumlar gerçek olsa yapar mıydınız?     Tabi olabilecek durumlar tamamen gerçekçi, mesela o tuşa bastığınızda geçmişe gidemiyorsunuz, yalnızca ileriye dönük olaylar olabiliyor. Mesela hafızanızdan bazı olayları silme şansı veriliyor size. Kötü, veya gereksiz, ya lanet olsun keşke yaşanmasaydı dediğimiz türden olaylar, unutmak istiyorum dediğimiz olaylar? Ne dersiniz? Keşke olsa ama olmayacak.   Yaşım ilerledikçe keşke unutsam dediğim olayların sayısı artıyor. Sizin de artacak. illa kötü yönde değil. İyi yönde de. Keşke okuduğum veya izlediğim bir filmi unutsam da tekrar izlesem ve aynı duygula