Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Türkiye'de Cinsellik (1)

  Genelde bu konular konuşulurken Türk Kadını suçlanır, Türk kadını da Türk Erkeğini suçlar fakat birisini suçlamadan önce bir dönün önce aynaya bakın. Bu arada bu konu çok aşırı uzun ve detaylı dallanıp budaklanan bir konu yeri geldiğinde ilgi olmaya devam ederse yazarım. Türk erkeklerinin %70'inin beyni cinsellikten başka hiçbir şeye çalışmaz, kafası başka hiçbir şeye basmaz yani. Türkiye'de de cinsellik bir tabu olduğundan dolayı yani normal, sıradan bir kız arkadaşınızla cinsel bir ilişkiniz genelde olmadığından dolayı bu kafası cinsellikten başka hiçbir şeye çalışmayan sex ile yatıp sex ile kalkan sözde erkekler de, cinsel ilişkiye girebilecekleri kızları ararlar. Böyle kızlar Türkiye'de yok mu elbette var fakat o kısma daha sonra geleceğim. O yüzden bu kafadaki erkekler yerli yabancı her kıza yazarlar; olay bu yani, cinselliğin de tabu olmadığı ülkelerden kızlara yazmak da işlerine gelir çünkü hem kızları elde etmenin, konuşmanın, ve cinselliğe ulaşmanın daha kolay ol

Androidler elektrikli koyun düşler mi? kısa değerlendirme

  Androidler elektrikli koyun düşler mi?  Bilim-kurgu seviyor musun, peki ya distopya seviyor musun? O zaman bu tarafa gel bu kitap tam sana göre.  Androidler elektrikli koyun düşler mi kitabı ciberpunk diyebileceğimiz katagoriye de giren bir kitap.  Öncelikle kitabın konusuna değineyim: Dünya bir nükleer savaş sonrası çok hasar almış haldedir. Hayvanların çoğunun soyu tükenmiştir, kalanlar da çok yüksek ücretle satılıyordur. İnsanlığın çoğu mars gibi farklı bir gezegene gitmiştir. Ayrıca bu gezegenlere gitmiş insanlara insansı robotlar hediye edilir. Fakat bu robotlardan bazıları efendilerini öldürüp kaçarlar ve dünyaya gelirler. Baş karakterimiz Rick de bu robotları yakalayıp emekli ederek(öldüren) para kazanan bir ödül avcısıdır ve en büyük hayali de çatısındaki elektrikli koyunun yerine gerçek bir koyun almaktır fakat koyunlar çok pahalıdır.    Kitabın akıcılığından bahsetmek istiyorum: kitabı eline aldığın zaman bırakamayacaksın. çünkü kitap oldukça dinamik bir kitap. diyaloglar,

Neden Teist, Deist veya Agnostik değilim (3)

  Bugün kapatıyorum. Büyük final ile karşınızdayım ve yine başlarken önden bilgiler vermek istiyorum. Sevgili güzel okuyucular ben herhangi bir ünvanı olan birisi değilim. Ama illa bir ünvan biçecek olsam kendime, medeniyet ve bilim tarikatı müridi sanırım güzel bir ünvan olurdu. Benim için bu hayatta en büyük öncelik medeni bir topluma ulaşmaktır. Bu topluma ulaşımı sağlayacak olan yegane araç da bana göre bilimdir. Kesinlikle din ve din benzeri şeyler değildir. Ayrıca bu üç bölümlük yazı dizisinde fark etmiş olacaksınız soyut şeyleri ağırlıkta bırakarak yazmaya çalıştım. Neden böyle yaptım? Bilimden bahsediyorum fakat bu kadar önemli konularda bilimi biraz hafif bırakıyorum. Evet böyle yapıyorum çünkü aslında siz de fark edeceksiniz ki dinde bilime yer yoktur. Zaten dinlerin oluştuğu ortamda bilim diye bir şey de yoktu. Benim gözümde (inanıyorum ki çoğu kişinin de gözünde) bilim 19. yüzyılda başlamıştır. Bu başlangıcın da iki büyük mimarı vardır Einstein ve Karl Popper. Neden? Çünkü

Neden Teist, Deist veya Agnostik Değilim (2)

     Merhabalar. Bugün sizlere geçenlerde yazmayı başlatmış olduğum ve esasında neden inançsız olduğumu açıklama gayesi barındıran yazı dizimin ikinci bölümü ile karşınızdayım. Nasılsınız, iyisinizdir umarım. Yazıya başlamadan önce size bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Başım ağrıdığında dinlediğim bir takım müzikler vardır. Sizlere de bu müziklerden önermek istiyorum. Hem ağrınızı geçirir hem de yazıyı okurken arka planda çalar, ben de zaten bu müziği dinleyerek yazıyor olacağım. ve bunu da  . Evet böyle güzel olacak sanırım. Bundan sonra yazarken aralara sıkıştırmayı düşünüyorum dinlediğim müzikleri eklemeyi. Neyse, keyifli okumalar bakalım.   Kaldığımız yerden devam ediyoruz ve Deizme geçiyoruz. Bazen geçmişe dönük notlar ve göndermelerde bulunabilirim. Ayrıca şunu da eklemeliyim ki geçen yazıda bazı teknik problemler oluşmuş bazı yerleri mesela büyük patlama teorisini kopyaladığım zaman, ve sorun devam etmiş. Bu yazıda hiçbir yerden direkt kopyalama yapmayacağım onun yerine sadece

Neden Teist, Deist veya Agnostik değilim? (1)

  Merhaba güzel insanlar, merhaba size bu yazıyı okumaya gelmiş meraklı, okumaya düşkün fikirlere açık sevgili dostlar. Nasılsınız? İyi misiniz? Size anlatmak istediğim bir takım şeyler var. Belki görmüşsünüzdür; Youtube içinde Efe Aydal, Diamond Thema, Din ve Mitoloji ve Sözler köşkü gibi kanallar var ve bu insanlar da kendi inançları doğrultusunda sizlere bilgilendirme yapıyorlar. Özellikle dine inanmayanlar yani Teist olmayanlarda gördüğüm neden Deist oldum gibi videolar yapmaları. Bilirsiniz... Fakat Sözler köşkü gibi veya diğer teist propaganda yapan kanallara baktığınızda hiçbir zaman onların Neden Müslüman oldum gibi bir video yaptıklarını göremezsiniz. İronik değil mi? Bence öyle çünkü bu insanlar neden teist olduklarını siz onlara sorana kadar hiç düşünmemişlerdir inanın bana. Onlara doğuştan sabit diskten bilgi yüklenir gibi din yüklenmiştir. Aslında çoğumuz böyleyiz ben de böyleyim. Ben zamanında araştırıp okuyup ve öğrenip sorgulayarak akıl ve vicdan muhasebesinden geçirdik

Güneş Nasıl Yanıyor (!)

      Üzerinden biraz zaman geçen bir anım var ve bu anımdan yola çıkarak da sizlere din ve politakadan ayrıca ilişkilerden uzak daha bilimsel bir olaydan bahsetmek istiyorum. Evet. Konumuzda tam olarak güneşin “yanması” (!) ...     İlk önce siz değerli okuyucularımı merakta bırakmıyor ve yaşadığım o anımı anlatmak istiyorum.      Bir gün dershanede öğle arasında iken yemek yemek için burgerking’e gitmiştim. Sonrasında yemek siparişimi verdim sonra yemeğimi aldım ve üst kata çıkıp bir masaya oturdum.  Bu noktoda bir kamu spotu yapmak istiyorum izniniz ile. AVM gibi yerlerde veya burgerkin gibi yerlerde bazı kişiler yemek siparişini verdikten sonra oldukları yerlerde bekliyorlar. Eğer bunu okuyan evet sen de bunu yapıyorsan şunu bil ki yapmasan iyi olur çünkü arkanda sıra bekleyen kişilere engel oluyorsun. Siparişini verdikten sonra biraz uzaklaşıp yemeğinin hazırlanmasını bekleyebilirsin.  Evet kusura bakmadıysanız kaldığımız yerden devam edelim. Yemeğimi aldım masaya geçtim oturdum yi