Ana içeriğe atla

Şans Eseri Olan Tesadüfün Gerçekleşme Olasılığı


     Ne olursa senin için tesadüf dersin? Şans nedir ki? Peki ya olasılıklara ne demeli? Bu yazıda bunların hepsi hakkında konuşup bu olayı kapatıyoruz artık.

    Etrafta her zaman tesadüfler hakkında atıp tutan hatta olasılık denen bilimi öldürüp cinayet suçu işleyen birileri vardır. Belkide sen de bu katillerden birisin. Düşünce deneyi denen bir olay vardır. Mesela Kelvin derece bu yöntemle bulunmuştur. Kelvin denen amca hiç bir zaman kelvin diye bir termometre yapmamıştır sadece mümkün olan en düşük sıcaklığı sıfır kabul eden bir ölçü sistemi oluşturmuştur. Ve sistem şu anda bilimde en çok kullanılan sıcaklık ölçü birimidir. Genelde felsefede çok kullanılır. Gerçek hayatta olma potansiyeli olan sosyolojik durumlar zihinde canlandırılır mesela evsiz bir adam bilerek hapse girmek için hırsızlık yapsa gerçekten suçlu mudur? Gibi. Veya Einstein’ın zihninde yaptığı tren deneyleri gibi. Düşünce deneyi denen kavramı oturttuktan sonra hemen olasılıklar üzerine konuşalım. Olasılık denen bilim aslında bir olay üzerine hüküm vermekten ibarettir. Bir olayın gerçekleşmesi mümkün müdür yoksa imkansız mıdır. Bu kadar. Bir olay ya olur yada olmaz. Her şey böyle değil midir. Eğer bir olay olabilecek bir olay ise bu olay illa tek bir şekilde, tek bir yolla olmak zorunda değildir. Farklı şekillerde de olabilir. Mesela farklı bir şehire gidecekseniz önünüzde gidebileceğiniz bir sürü yol vardır. Çünkğ yol yabdılar. Tekrardan hatırlatalım bir yere varacağımız kesindir ama farklı yollardan gidebilme hakkı her zaman bizdedir. İşte bu yollardan her zaman aynı şekilde gitmek zorunda değilizdir. Hepsinin doğru olma durumları eşit değildir. Bazıları daha doğrudur düzdür asfaltlıdır duble yoldur falan. Bazıları da kıytırık kuyturuk yollarıdır. Şimdi bir ara verip elimizdeki olguları tekrar edelim. Bir olayı inceliyoruz. Bu olay ya olacak ya olmayacak. Olacaksa nasıl olacak. işte olasılık budur. Anladım mı çocuğum, soru var mı? O zaman hemen sıradaki konu milli piyango üzerinden devam edelim. Milli piyangoyu kazanma olasılığınız on milyonda birdir. Neden on milyonda(10.000.000) birdir diye sorabilirsiniz haklı olarak. Çünkü on milyon bilet vardır. Eğer elli milyon bilet olsa herhangi bir kişinin kazanma olasılığı elli miyonda bir olurdu. Herkes için bu böyle. Zengin de olsan fakir de olsan eğer elinde bir bilet varsa  kazanma olasılığın on milyonda bir. Ama bir kişinin milli piyangoyu kazanma olasılığı her zaman yüzde yüzdür. Yani bir kişi her halükarda milli piyangoyu kazanır. Anlatmak istediğim şu. Bir olayın gerçekleşme olasılığı on milyonda bir gibi küçük bir olasılık, mini minnacık bir olasılık bile olsa eğer o olay kesin olarak gerçekleşecekse isterse milyarda bir olsun o olay gerçek olur. Burdan varmamız gerekn nokta şudur. Tüm evrendeki atomlara bir numara verip bir piyango düzenlesek bak o kadar büyük hani sizin zihninizin alamayacağı büyüklükte bir piyango ama biz burda düzenliyoruz (10 üzeri 80 tane atom vardır). Ne olur? Evet bildin sonuçta piyango makinesi nooluyoruz karşim demez ise bir tane atom illaki piyangoyu kazanır. Kazanma olasılığı 10 üzeri 80 de bir olduğu halde kazanır. İşte bu tesadüf üzerine atıp tutanlar bu olasılık üzerinden yürüyüp sayıklarlar. Neymiş efendim: “o kadar düşük olasılklı bir şey de, şu da, bu da.” Geçin bunları organizmalar ilk önce gidin matematik öğrenin hatta ilk önce gidin toplama çıkarma öğrenin. Lisede sözel bölümde oluyup da ondan sonra utanmadan sıkılmadan bize gelip olaslık gibi bir bilim üzerinden nutuk çekmeye kalkmayın, harcanırsınız. Ama sizde bunu ne idrak edecek ne kabul edecek olgunluk, karakter, ahlak yok. Ama sen kendini üzme. Piyangoda görüşmek üzere.


    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Olması Bir Filmi İzlenmez Kılar mı?

    Geçenlerde bir arkadaşıma bir film önerdim. Muhtemelen izlemişsinizdir. Filmin adı Forrest Gump. Ben normalde bu filmi 1998 yapımı sanıyordum. Meğersem film 1994 yapımıymış. Her neyse arada sadece 4 yılcık var ne olacak diyebilirsiniz ve haklısınız size katılıyorum. Sonuçta ikiside eski filmler.    Peki önerimin sonrasında ne oldu? Filmin yapım yılını gördü ve 1994 mü sg dedi bana. Ben de sen filmden ne anlarsın kültürsüz yaratık gibi bir söz söyledim ona. Elbette arkadaşımın böyle bir tepki vermesini anlıyorum aşırı derecede haksız sayılmaz. Çünkü bir noktada ben de eski filmlere böyle ön yargılıydım, sonra bir noktada kırdım bu ön yargıyı.     Starwars sever misiniz? Hiç duydunuz veya izlediniz mi? Starwars güzeldir. Tavsiye ederim. Yüzüklerin efendisi gibi iyi ve kötünün mücadelesini işleyen etkili bir şekilde izleyen nadir filmlerdendir diyebilirim. Ben de çoğu insan gibi eski filmlere karşı ön yargılıyken (elbette 99 yapımı- 98 yapımı filmleri izlemişliğim vardı) bir gün evde

Patates Kızartmaları ve Mutluluk

   Merhaba. Size kısa bir yazıda son zamanlarda yaşadığım ve beni mutlu eden bazı şeyleri anlatmak istiyorum. Bu yazı uzaktan bakınca size belki biraz şükürcü gelebilir ama kesinlikle öyle değil. Sadece birkaç yaşanan durum ve bu durumlar karşısında hissettiklerimi paylaşmak istiyorum.     Hani söylenegelen bir şey, bir soru var ya; mutluluk nedir? Ne olsa sizi mutlu ederdi? Hiç düşünüyor musunuz bunu? Bilmiyorum. Ben de çok fazla düşünmüyorum aslında. Yalnızca mutlu olduğumda hatırlıyorum bunu. Peki nasıl mutlu olduğumu öğrenmek ister misiniz?    Belki size anlamsız gelecek bunlar. Ama lütfen sadece bir an olsun beni anlamaya çalışın. Ben patates kızartmasını çok severim biliyor musunuz. Ama öyle gelişi güzel kızartmalardan bahsetmiyorum. Böyle şekli güzel olan, güzel kızarmış ve en önemlisi de sıcak olmalı. Sıcak olmayınca sevmiyorum. Belki siz de böylesinizdir. Peki toplu bir yaşam alanında yaşıyorsanız neler olur? Yemekler pek güzel olmaz genelde. Patatesler soğuktur, birbirine yap

Unutmak İstiyorum

    Keşke bir tuş olsa. Rengi önemli değil; size hangisi hoş geliyorsa o olabilir. Kırmızı mesela. Genelde filmlerde tuşlar kırmızı renkli oluyor. Gerçi gerçekte de kırmızı renkli oluyorlar. Neyse işte. Bir tuş olsun demiştik ama bu tuş gerçekte değil zihnimizde olsun? Evet evet zihnimizde. Böyle gidip elinizle ulaşabileceğiniz bir noktada değil. Bu bir şans olsa, o tuşa uzanıp bastığınızda bazı durumlar gerçek olsa yapar mıydınız?     Tabi olabilecek durumlar tamamen gerçekçi, mesela o tuşa bastığınızda geçmişe gidemiyorsunuz, yalnızca ileriye dönük olaylar olabiliyor. Mesela hafızanızdan bazı olayları silme şansı veriliyor size. Kötü, veya gereksiz, ya lanet olsun keşke yaşanmasaydı dediğimiz türden olaylar, unutmak istiyorum dediğimiz olaylar? Ne dersiniz? Keşke olsa ama olmayacak.   Yaşım ilerledikçe keşke unutsam dediğim olayların sayısı artıyor. Sizin de artacak. illa kötü yönde değil. İyi yönde de. Keşke okuduğum veya izlediğim bir filmi unutsam da tekrar izlesem ve aynı duygula