Ana içeriğe atla

Türkiyedeki Eğitim Sisteminin En Büyük Sorunu

 


  Hepimiz veya çoğumuz en  azından aklı gerçekten başında olanlarımız (mesela ben) Türkiyedeki eğitim sistemine ayarızdır. Bu kadar saçma bir sistem yoktur. Peki neden karşıyız. Size bunu anlatmak istiyorum.

  Eğitim sistemimizin en büyük sorununu açıklıyorum evet hazır mısınız? Lütfen sonraki görsele tıklayın. Haber siteleri rezalet değil mi? Bu yüzden google chroma bir eklenti yükledim ve bu siteleri blokladım. Size de tavsiye ederim. Olur olmaz her aramada en üste çıkıp bilgi zehirlenmesi yapıyorlar. Para bu kadar tatlı mı?

  Biz devam edelim neden eğitim sistemi berbat? Çünkü eğitim sistemimizin bir amacı yok. Evet. Cidden böyle. Peki bunu diyerekten aslında neyi kast ediyorum? Şunu: Eğitim sistemimiz insanları hayata hazırlamak ve onları daha donanımlı kılmak, geliştirmek için çalışmıyor, insanları bu yüzden eğitmiyor. Eğitim sistemimizin tek bir amacı var: insanları rekabete sokmak, onları birbirleriyle kapıştırmak, sıralamak. Başka bir amacı yok. Yani bizi eğitmelerinin tek bir sebebi var o da bizi sınava sokmak için. Bizi eğitip acaba ne durumdalar diye sınava sokmuyorlar bizi sınava sokmak için eğitiyorlar. Bu yüzden güzelim ülkemiz de rezil halde. İnsanlar cahil. Evet belki size böyle gelmiyor olabilir ama toplumuz çok cahil. Öğrenmeye kapalı, ve yeni şeyler öğrenmiyor, öğrenmek istemiyor, kitap okumuyor falan. Çünkü bunları yapmanın ona ne kazandıracağının farkında değil. Bundan keyif de almıyorlar. İnsanlarımız okula gitmekten keyif almıyor, okula isteye isteye gitmiyorlar. Ne acı değil mi? Eskiden ilk okulda öğretmenimiz bize şunu söylerdi belki size de söylemiştir: Okul sizin ikinci evinizdir, öğretmeniniz de okuldaki annenizdir. Ne kadar da doğru ne kadar da güzel bir söz. İlk okul öğretmenim bana çok şey katmıştır. Beni hayat çok güzel hazırlamıştır. Ona o kadar çok borçluyum ki?

  İşte bence sorun bu. Türkiyedeki eğitim sisteminin kötü olmasının sebebi Sistemin insanları Eğitmek değil de insanları sıralamak, onları sınava tabi tutmak üzere kurgulanmış olması ve rezil rüsva bir yönetimin olması. Çünkü bunun düzeltilmesi çok önemli. Eğitim bir ülkenin en büyük hazinesidir. Gençleri bir ülkenin en büyük servetidir. İşte bizi yönetenler bunun farkında değil. O sebeple gidip karadenizde gaz arıyorlar, yaşlılara otobüsleri bedava kılıyorlar. Bizi yönetenler aslında bizi yönetmiyor, ceplerini dolduruyorlar. mı? Bizi kim yönetiyor ben size söyleyeyim mi? bizi biz yönetiyoruz. Biz biziz. BU BİZİZ. BİZ BUYUZ. Ve bunda çok önemli bir nokta var. Bunu duymak size hemen ağır gelmesin. Cahil olduğumuzu, rezil olduğumuzu kabul etmek zorundayız. İlk önce hasta olduğumuzu kabul edeceğiz. Edeceğiz ki sonrasında gidelim hastaneye ve tedavi olalım. 

  Hasta olduğunuzu kabul edin ve gerçeklerle yüzleşin. Sistemin çarkları değişmeden sistemler değişemez. Veya ne kadar iyi bir sistem olursa olsun o sistemi döndüren çarklar kırık, paslı ve kötüyse ve o sistemi çalıştıran güç tekliyorsa, o sistem iyi bir şekilde yürütülemez.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Patates Kızartmaları ve Mutluluk

   Merhaba. Size kısa bir yazıda son zamanlarda yaşadığım ve beni mutlu eden bazı şeyleri anlatmak istiyorum. Bu yazı uzaktan bakınca size belki biraz şükürcü gelebilir ama kesinlikle öyle değil. Sadece birkaç yaşanan durum ve bu durumlar karşısında hissettiklerimi paylaşmak istiyorum.     Hani söylenegelen bir şey, bir soru var ya; mutluluk nedir? Ne olsa sizi mutlu ederdi? Hiç düşünüyor musunuz bunu? Bilmiyorum. Ben de çok fazla düşünmüyorum aslında. Yalnızca mutlu olduğumda hatırlıyorum bunu. Peki nasıl mutlu olduğumu öğrenmek ister misiniz?    Belki size anlamsız gelecek bunlar. Ama lütfen sadece bir an olsun beni anlamaya çalışın. Ben patates kızartmasını çok severim biliyor musunuz. Ama öyle gelişi güzel kızartmalardan bahsetmiyorum. Böyle şekli güzel olan, güzel kızarmış ve en önemlisi de sıcak olmalı. Sıcak olmayınca sevmiyorum. Belki siz de böylesinizdir. Peki toplu bir yaşam alanında yaşıyorsanız neler olur? Yemekler pek güzel olmaz genelde. Patatesler soğuktur, birbirine yap

Unutmak İstiyorum

    Keşke bir tuş olsa. Rengi önemli değil; size hangisi hoş geliyorsa o olabilir. Kırmızı mesela. Genelde filmlerde tuşlar kırmızı renkli oluyor. Gerçi gerçekte de kırmızı renkli oluyorlar. Neyse işte. Bir tuş olsun demiştik ama bu tuş gerçekte değil zihnimizde olsun? Evet evet zihnimizde. Böyle gidip elinizle ulaşabileceğiniz bir noktada değil. Bu bir şans olsa, o tuşa uzanıp bastığınızda bazı durumlar gerçek olsa yapar mıydınız?     Tabi olabilecek durumlar tamamen gerçekçi, mesela o tuşa bastığınızda geçmişe gidemiyorsunuz, yalnızca ileriye dönük olaylar olabiliyor. Mesela hafızanızdan bazı olayları silme şansı veriliyor size. Kötü, veya gereksiz, ya lanet olsun keşke yaşanmasaydı dediğimiz türden olaylar, unutmak istiyorum dediğimiz olaylar? Ne dersiniz? Keşke olsa ama olmayacak.   Yaşım ilerledikçe keşke unutsam dediğim olayların sayısı artıyor. Sizin de artacak. illa kötü yönde değil. İyi yönde de. Keşke okuduğum veya izlediğim bir filmi unutsam da tekrar izlesem ve aynı duygula

Eski Olması Bir Filmi İzlenmez Kılar mı?

    Geçenlerde bir arkadaşıma bir film önerdim. Muhtemelen izlemişsinizdir. Filmin adı Forrest Gump. Ben normalde bu filmi 1998 yapımı sanıyordum. Meğersem film 1994 yapımıymış. Her neyse arada sadece 4 yılcık var ne olacak diyebilirsiniz ve haklısınız size katılıyorum. Sonuçta ikiside eski filmler.    Peki önerimin sonrasında ne oldu? Filmin yapım yılını gördü ve 1994 mü sg dedi bana. Ben de sen filmden ne anlarsın kültürsüz yaratık gibi bir söz söyledim ona. Elbette arkadaşımın böyle bir tepki vermesini anlıyorum aşırı derecede haksız sayılmaz. Çünkü bir noktada ben de eski filmlere böyle ön yargılıydım, sonra bir noktada kırdım bu ön yargıyı.     Starwars sever misiniz? Hiç duydunuz veya izlediniz mi? Starwars güzeldir. Tavsiye ederim. Yüzüklerin efendisi gibi iyi ve kötünün mücadelesini işleyen etkili bir şekilde izleyen nadir filmlerdendir diyebilirim. Ben de çoğu insan gibi eski filmlere karşı ön yargılıyken (elbette 99 yapımı- 98 yapımı filmleri izlemişliğim vardı) bir gün evde