Ana içeriğe atla

Ama Onlar da Şunu Yaptıcılar

çomar #1954550 - uludağ sözlük galeri
 
  Bir derdim var anlatmak istediğim. Çok uzun zamandır insanları gözlüyorum ve bunun sonucunda bazı sınıflandırmalar yaptım, tecrübeler edindim ve bunları paylaşmak istiyorum. Bir seri şeklinde bu gözlemlerimi yazmayı düşünüyorum. Eğer kanser olmaya hazırsanız en sevmediğim en sinir olduğum bir düşünce safsatasıyla başlıyorum yazmaya. Bu da ama onlar da bunu yaptıcılar.
  
  Hepiniz bu saçmalığı, bu safsatayı, bu mantık zehirlenmesini, bu zeka fukarası ifadeyi kullanan birisiyle mutlaka karşılaşmışsınızdır hatta şanslı olan tayfadan değilseniz bu insanlarla tartışmaya girmiş bile olabilirsiniz. Bu çok hücreli olmayı başarabilmiş ama düşünmeyi doğru düzgün oturtamamış olan  organizmalara bir şey söylediğinizde, hatta şöyle dersem sanırım daha doğru olur: bu kişilere veya bu kişilerin sahip olduğu düşünceye, tarikata, teşkilata, partiye bir eleştiride bulunduğunuz zaman genelde ilk olarak bir şeyler zırvalarlar. Tabi bunlar zırva olduğu için ve saçma olduğu için ilk başta siz de afallayabilirsiniz, en azından ben öyle oluyorum. Ne diyor ulan bu değişik diyorum kendi kendime, verecek cevap bulamıyorum. Bulamıyorum çünkü çok saçma cevaplar alıyorum, alıyoruz. Siz bunlara neden düşük faizle insanlara kredi veriyorsunuz? Madem veriyorsunuz aradaki farkı da görev zararı yazıp neden hazineye kitliyorsunuz sonra da bize vergilerle kitliyorsunuz? diye sorduğumuzda bu organizmalar genelde size şöyle saçma sapan cevaplar, zırvalamalar, sayıklamalarda bulunacaklardır: Mesela madem beğenmiyorsunuz almayın. Tabii ben o insanlar gibi mantığımı sıfır civarına çekemediğim için bu yazıyı yazarken böyle saçmalakta zorlanıyorum ama merak etmeyin kendi sınırlarımı zorlamaya çalışacağım. Başka ne diyebilirler böyle bir soru karşısında bu insanlar? Hadi mantık yürütelim biraz. Mesela ünlü bir ekonomist bu soruya cevap olarak ezanlarımızı susturamayacaksınız diyor. Nasıl cevap ama? Organizmacık ne alaka be koçum? Bu cevap ne sana bu mu soruluyor? Şimdi bu saçma yaratığa ne cevap vereceksin? Yani ne diyebilirsin ki senin bilimsel veriler ışığında somut bir temelde sorulmuş açık seçik soruna böyle saçma sapan soyut temele dayanan cevaplar veren insanlar karşısında afallıyorum. Onlar da bizim gibi gelişiyorlar, adapte oluyorlar, evrimleştiriyorlar kendilerini. Eskiden bu insanlara karşı hep somut zeminde tartışma stratejisini uygulayarak, verilerle, bilimle, kanıtla konuşma prensibini uygulardım fakat bu biraz da savunma stratejisiymiş bunu görmüş, anlamış oldum. Size karşı gelen bir yaratığı eğer saçmalıyorsa ve sizi çürütmeye çalışıyorsa hemen bilim temeline çekilin ve onun saçmalıklarını tokatlayın böylece bu insanlar kendilerini aşırı cahil aşırı bilgisiz hisseder zavallı olduklarını anlarlar. Size karşı belli etmeseler bile böyle olurlar içlerinden inanın bana. 

  Konuyu dağıtmadan devam edelim. Nerede kalmıştık. Evet zırvalayan soyut saçma sapan cevaplar. Evet mesela diyorum ama düşünüyorum düşünüyorum bir türlü bunlar gibi zırvalayamıyorum ama şey olabilir mesela bunlar hep amerikanın bizim üzerimizde oynadığı oyun. Birisi bu cevabı verdiği zaman onu üst simülasyona çıkıp onu seçip shift+delete yapmak istiyorum. Sen bu dünyada yaşama. Yav bir kere bu iddia öyle büyük bir safsata ki öncelikle %99 olasılıkla böyle bir şey gerçek değil. Bizim üzerimize oyun falan oynanmıyor. Bunu bu düşük zekalı mahlükatlar uydurdu. Çünkü bunların kendilerini doğrulamasının tek yolu böyle zavallıca yalanlar. Merak etmeyin ileride bunu da anlatacağım. Siz de bunlara yeni bir cevap verirsiniz mesela amerikanın işi gücü yok dünyada ülke bitti bizim gibi bordan başka hiçbir şeyi olmayan ülkeye mi oyun oynayacak? Gibi gayet mantıklı ve yerinde bir cevap verirsiniz. Tabii bu organ yetmezliği yaşayan (beyinde) mahlükatların verecek cevapları daha demin bittiği için, bunlara yazılmış diyaloglar bu kadar olduğu için bunlar zaten bu dünyadaki figüran karakterler olduğu için hemen saldırganlaşmaya başlarlar. Bu noktadan itibaren agresifleşirler çünkü bu yaratıkların özelliğidir bu. Hayatta hiçbir şey başaramamışlardır gerçekten, başardıklarını sandıkları şeyler de genelde saçma sapan şeylerdir ve ilizyondur. Hiçbir meziyetleri olmadığı için verecek cevapları olmadığı için zavallı oldukları için başka ne konuşmayı tartışmayı bilmedikleri için hemen Almanya da bunu yaparken nerdeydiler? Derler, sonra hemen şey derler mesela İspanya bir tane camiyi kilise yaparken niye tepki vermiyorlar gibi aşırı saçma sapan ve gerici bilerek seçilmiş bir cevap verirler. Çünkü onlar budur, iq ları ayakkabı numaralarından daha düşüktür. 
  
  Yav kibirli, namus, şeref yoksunu, iki yüzlü,  işine geleni gören işine gelmeyeni görmeyen, başka ne diyelim cahil evet cahilsin hiçbir şey bilmiyorsun başka, zırvalama büyük üstadı organizma bile isteye insanları geren zırcahil seni ulan sen bir şeyi kötü yapıyorsun işte bunu senin yüzüne vurunca kabul et bunu özür dile veya dileme umrumda değil bunu kabul etmen de değil aslında umrumda. İstediğini yap ama bana böyle zırvalayan cevaplar verme. Keşke bu tarz insanları temizlemenin bir yolu olsaydı dünyadan. Şimdi beni dinle zavallı yaratık. Senin bir şeyi kötü yapman, yanlış yapman veya senin inandığın, bağlı olduğun, sevdiğin bir şeyin kötü, yanlış yapması veya sırf bizi sinir etmek için bize, iyiliğe, doğruluğa zıt olmak mi yapıyorsun artık nedir bilmiyorum ama böyle bir mantık safsatasıyla doğru olmaz anla bunu artık sana bunu söylemekten ben bıktım sen her şeyde hala aynı safsatayı kullanıp kullanıp duruyorsun. Almanyanın da kötü yaptığı bir skandal, Amerikanın bir şeyi kötücül şekilde desteklemesi, Japonyanın imzalamaması, İspanyanın bir camiyi kilise yapması, Chp nin camileri ahır yapması gibi şeyler senin yaptığın boku çiçek yapmaz anladım mı beni mantık fukarası çomar kardeşim? Anlamadın. Evet hala daha gelip "Ama Viyetnamda Netflixte Full Metal Jacketi yasaklamışlar" gibi zırvalamarı diyip duruyorsun çünkü. Halan daha Fransa da sosyal medyayı denetliyor ceza kesiyor demeye devam ediyorsun aferim sana. Beni haklı çıkardığın için. 
   
  Ne demiştik iq 'su rakam olan yaratık demiştik harbiden de öyle çıktı baksanıza.
  
















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilmemekception

Alışmışız. Neye alışmışız? Düz görmeye. Yüzeysel ve sığ görmeye alışmışız. Tıpkı sigara içmeye, şeker kullanmaya veya sabah kahvaltı yaparken haber izlemeye alışmak gibi. Bu alışkanlıkların bazılarından kurtulmak kolay bazılarından zor. Eğer yeterince yapmazsanız bu aktiviteleri yapmanın artık aklınıza gelmediğini fark edeceksiniz. Yüzeysel veya sığ görmekten kurtulmak ise neredeyse imkansız. Çünkü bu durumda olan bir insan hangi durumda olduğunu bilmiyordur. Bilmemek ne kadar kötüyse bilmediğini bilmemek, hatta bilmediğini bilmediğini bilmemek; bilmemekception durumunda olmadığımızın hiçbir kanıtı yok. Tanrı bile bilmediği bir şey olup olmadığını bilemez. Tanrının olup olmadığını bilmiyoruz fakat biz varız. Bizim durumuzu açıklayan çok sevdiğim bir alegori var. Hiç yağmur yağarken evinize yürüdünüz mü? Peki yere bakarak yürüdünüz mü? O şeye dikkat ettiniz mi? Evet su birikintisine. İşte sonraki sefer o su birikintisine daha dikkatli bakın. Çünkü o çok ilginç bir düşünceye sahip...

Saf İyilik İmkansızdır (1)

     Size bir iki süslü, bir iki de süsüz kelime kullanarak iyilik diye bir şeyin olmadığını olamayacağını, bunun imkansız olduğunu, olsa bile sanal olduğunu anlatacağım. Sanal derken demek istediğim insanları kapsamayan bir şey olması. İnsan dışında bir canlı veya cansız varlık iyilik yapabilir fakat bu sefer de o canlının veya cansızın yaptığı şeyin iyi veya kötü olmasını yine biz insanlar değerlendirdiğimiz için bize bağlı olan fakat bizim yapamadığımız bir kavramdan söz ediyorum.   Peki neden böyle düşünüyorum? Çünkü böyle düşünmem için geçerli sebeplerim var ve bunları size sıralayacağım ve düşünmenizi istiyorum; vermek istediğiniz mantıklı bir cevap varsa e-posta olarak veya yorum olarak yazın okumaktan memnun olurum.   Şimdi gelelim iyilik var mıdır? Elbette iyilik vardır. Zaten benim düşünceme göre bir şey yoksa o şeyden haberimiz olmaması gerekir. Ha böyle dediğim zaman hemen şap diye bana yapıştırın o zaman neden ateistsin o halde tanrı var senin düşün...

Okumama Hakkına Sahipsiniz (1)

   Stephen Hawking ünlü bir fizikçi. İllaki hepimiz bu adamı duyduk, “The theory of everything” filmini izledik, karadelikler hakkındaki kısa kitabını okuduk ve evrenin kısa tarihi kitabını da gördük mutlaka. Bilmiyorum Hawking diyince sizin aklınıza ne geliyor fakat bu adam beni iki önemli konuda çok etkilemişti. Birincisi şu (ki benim yazılarımı biraz okuduysanız zaman konusuna, kader konusuna takıntılı olduğumu biliyorsunuzdur) Gelecekten gelen zaman yolcuları hiç görmüyoruz. (en azından gerçekten gelenleri) çünkü daha herhangi bir zaman makinesini icat etmedik. Evet bu söz belki ona ait değildir ama ben ona ait olduğunu bir yerlerde okumuştum. Peki burda bize ne anlatmak istiyor? Biz zaman makinesi icat ettiğimizde aslında sıfır noktasını başlatmış olacağız. Bu bizim platformumuz olacak ve gelecekten, geçmişe gelinebilecek yeri zamansal ve mekansal olarak yapmış olacağız. Biraz fazla mı teorik kaçtı? O zaman izin verin şöyle bir alegoriyle açıklayayım. İhtiyacımız olan bir...