Ana içeriğe atla

Şimdiki Zaman Hapishanesi



  Bilgisi artan varlığın, görüşü ne kadar artarsa yani ne kadar çok alternatif gelecek görmeye başlarsa o varlığın seçim gücü de o kadar azalır, kaderin dışına itilir. Akan bir nehirde yüzen kalın bir oduna bağlı uçurtma gibidir. Ne kadar yukarıdaysa o kadar çok şey görür, ama değiştiremez, seçim bile yapamaz, akıntı onu nereye sürüklüyorsa oraya gider. Aslında bilinçli her varlık bu konumdadır fakat seçimlerinin ötesini göremediklerinden dolayı onlar için henüz olmamış ama olmayı bekleyen bir gelecek vardır, amaç vardır sonuç vardır. Çünkü geleceğin çoktan belirli olduğu ön kabulünü yapsak bile onlar için henüz gelecek gerçek olmamıştır, olması bir ihtimaldir. Her şeyi bilen bir varlık için ise gelecek yoktur, gelecek zaten olmuştur. Her şeyi bilen bir varlık için sadece her şeyin, tüm zamanların aynı anda meydana geldiği bir şimdiki zaman hapishanesi vardır. Olaylara dahil olamaz, karışamaz, onları bilebilir ve sadece izleyebilir. Etse bile bir şey değişmez, farklı bir gelecek onun için şimdiki zamanda var olmaya devam eder. Ayrıca zaten bir varlığın her şeyi bilebilmesi her şeyi bilinebilir kılar, bilinemeyecek hiçbir şeyin yok olduğu anlamına gelir, zaten en az bir varlık tarafından her şey biliniyordur. Bu da demektir ki yaptığınız, yapıyor olduğunuz ve yapacağınız her şey biliniyordur. Önünüzde sonsuz olasılık olsa dahi, bu olasılıkların her biri, sizin bu sonsuzluk okyanusundan seçeceğiniz damlalar dahi biliniyordur. Evren sonsuz ise, sonsuz olmasa bile çok büyüktür bu evrendeki her bir atomun, elektronun sonsuz sayıdaki olacak, olabilecek olası geleceklerini ve hangi geleceğin gerçek olacağını biliyordur. Bundan kaçış yoktur. Her şeyiniz biliniyordur ve bu aslında sizin kutsal sayabileceğiniz her şeyi çürüten sizin açınızdan çok acıklı bir durumdur çünkü siz özel değilsinizdir, siz sadece diğer her şey gibi bir kuklasınızdır. Özgür iradenizin ve seçebileceğiniz sonsuz seçim şansınızın olduğunu ve sonsuz olasılığınızın olabileceğini zırvalayabilirsiniz; evet bu doğrudur ama siz seçimlerinizi çoktan yaptınız hatta yaptırıldınız. Yani her şeyi bilen bir varlığa inanıyor ve bu varlığı kabul ediyorsanız eğer o varlığın size dayattığı şeylere karşı gelen bir paradoksun içine düşersiniz çünkü sizin aslında amacınız tüm hayatınız bir illüzyondur. Aslında size anlamsız varoluşunuzu anlamlandırmak için yalan söyleniyordur, herkes tarafından, evet o yüce bilgiç tarafından bile. Bu yazıyı okuduktan sonra da size zor bir görev düşer fakat bunu en son söyleyeceğim. 

  Eğer sadece bir değil de sonsuz farklı alternatif gelecek varsa ama bu geleceklerden sadece bir tanesi şimdiki zamanda gerçek oluyorsa ki böyle olması olasıdır, muhtemelen en gerçek durumdur, kuantum aynı anda farklı durumlarda var olma gibi her şeyi bilen bir varlığın muhtemelen hesaplamayı unuttuğu şeyler vardır. Ayrıca bu şeyler çok tehlikelidir çünkü aynı anda var olan gerçeklerin sayısını arttırır, en az bir kedi vardır, aynı anda hem canlı hem cansız olan. Bu varlık hangi geleceğin şimdiki zamanda gerçek olacağını bilemez veya anlayamaz. Yani bilgisi onun laneti olur. Sonsuz tane gerçekliğin içinde sonsuz gelecek ve geçmişin aynı anda gerçek olduğu bir şimdiki zaman hapishanesinde esir kalır. Fakat bizim gibi fani varlıklar için gerçek tekildir. Fakat şöyle bir sıkıntı ortaya çıkar: her şey aslında sanal da olsa bir yerlerde oluyordur. Yapabileceğiniz bilebileceğiniz her şey aslında en az bir varlık tarafından biliniyordur veya olasılık bilimi tarafından bilinme olasılığı saklı tutulur. Yani ne yaparsak yapalım özgür değiliz. Her şey belirli, her şey bir olasılık...

  Eğer bu yazıyı okuduysan artık sen de biliyorsun demektir ve bilmiyor gibi yapamazsın. Görevin ise düşünmek ve karar vermek bunun ötesinde ise anlamak, anlamaya çalışmak hepsi bu. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilmemekception

Alışmışız. Neye alışmışız? Düz görmeye. Yüzeysel ve sığ görmeye alışmışız. Tıpkı sigara içmeye, şeker kullanmaya veya sabah kahvaltı yaparken haber izlemeye alışmak gibi. Bu alışkanlıkların bazılarından kurtulmak kolay bazılarından zor. Eğer yeterince yapmazsanız bu aktiviteleri yapmanın artık aklınıza gelmediğini fark edeceksiniz. Yüzeysel veya sığ görmekten kurtulmak ise neredeyse imkansız. Çünkü bu durumda olan bir insan hangi durumda olduğunu bilmiyordur. Bilmemek ne kadar kötüyse bilmediğini bilmemek, hatta bilmediğini bilmediğini bilmemek; bilmemekception durumunda olmadığımızın hiçbir kanıtı yok. Tanrı bile bilmediği bir şey olup olmadığını bilemez. Tanrının olup olmadığını bilmiyoruz fakat biz varız. Bizim durumuzu açıklayan çok sevdiğim bir alegori var. Hiç yağmur yağarken evinize yürüdünüz mü? Peki yere bakarak yürüdünüz mü? O şeye dikkat ettiniz mi? Evet su birikintisine. İşte sonraki sefer o su birikintisine daha dikkatli bakın. Çünkü o çok ilginç bir düşünceye sahip...

Saf İyilik İmkansızdır (1)

     Size bir iki süslü, bir iki de süsüz kelime kullanarak iyilik diye bir şeyin olmadığını olamayacağını, bunun imkansız olduğunu, olsa bile sanal olduğunu anlatacağım. Sanal derken demek istediğim insanları kapsamayan bir şey olması. İnsan dışında bir canlı veya cansız varlık iyilik yapabilir fakat bu sefer de o canlının veya cansızın yaptığı şeyin iyi veya kötü olmasını yine biz insanlar değerlendirdiğimiz için bize bağlı olan fakat bizim yapamadığımız bir kavramdan söz ediyorum.   Peki neden böyle düşünüyorum? Çünkü böyle düşünmem için geçerli sebeplerim var ve bunları size sıralayacağım ve düşünmenizi istiyorum; vermek istediğiniz mantıklı bir cevap varsa e-posta olarak veya yorum olarak yazın okumaktan memnun olurum.   Şimdi gelelim iyilik var mıdır? Elbette iyilik vardır. Zaten benim düşünceme göre bir şey yoksa o şeyden haberimiz olmaması gerekir. Ha böyle dediğim zaman hemen şap diye bana yapıştırın o zaman neden ateistsin o halde tanrı var senin düşün...

Okumama Hakkına Sahipsiniz (1)

   Stephen Hawking ünlü bir fizikçi. İllaki hepimiz bu adamı duyduk, “The theory of everything” filmini izledik, karadelikler hakkındaki kısa kitabını okuduk ve evrenin kısa tarihi kitabını da gördük mutlaka. Bilmiyorum Hawking diyince sizin aklınıza ne geliyor fakat bu adam beni iki önemli konuda çok etkilemişti. Birincisi şu (ki benim yazılarımı biraz okuduysanız zaman konusuna, kader konusuna takıntılı olduğumu biliyorsunuzdur) Gelecekten gelen zaman yolcuları hiç görmüyoruz. (en azından gerçekten gelenleri) çünkü daha herhangi bir zaman makinesini icat etmedik. Evet bu söz belki ona ait değildir ama ben ona ait olduğunu bir yerlerde okumuştum. Peki burda bize ne anlatmak istiyor? Biz zaman makinesi icat ettiğimizde aslında sıfır noktasını başlatmış olacağız. Bu bizim platformumuz olacak ve gelecekten, geçmişe gelinebilecek yeri zamansal ve mekansal olarak yapmış olacağız. Biraz fazla mı teorik kaçtı? O zaman izin verin şöyle bir alegoriyle açıklayayım. İhtiyacımız olan bir...