Ana içeriğe atla

Tokatlanma Fanatiklik Eğrisi

İlgili resim 

     Tokatlanılıyor, soyuluyor boşu boşuna koşturuluyor, öldürülüyorsunuz. Üzücü olan ise farkında bile olmamanız. Daha üzücü olan ise siz böyle sürünürken sizi süründürenlerin parada yüzmesi.

     Aslında biliyorsun ne demek istediğimi. Sende bunların arasındasındır mutemelen. Değilsen çok şanslısın çünkü hem beni okuyorsun hem tokatlanmıyorsun. Neden bahsediyorum? Hiç maç izledin mi? Tabiki x in ölümüne takipçisiyim dedin ve başladın tokatlanmaya bak tokatlanıyorsun şuan ve ben bundan çok zevk alıyorum. Öldürün birbirinizi temizleyin ortalığı. Bizim tek sorunumuz hepinizi gömecek olmamız. Ama buna değer çünkü kendi kendini yok eden bir organizma ve onun fikirlerinden kurtulmuş oluruz. Evet yapın bunu ama bari para vermeyin çünkü takip ettiğiniz tarikatlar, spor klupleri, partiler ve diğer her neyse onlar sizin sayenizde kazandıkları paralarla daha fazla mürit buluyor. Peki ya birbirinizi öldürmekten daha iyi ne yapabilirsiniz? Düşünebilirsiniz. Evet düşünün. Bak yapabiliyorsun bunu gördün mü? Şimdi fark ettin mi sana neden değer  verdiğimi? Biyere ait olduğun bir şeyi ölümüne takip ettiğin veya bir partiye oy attığın için değil. Sana değer veriyorum çünkü düşünebiliyorsun kafanı kullanabiliyorsun. Seni yüz yüze hiç görmedim ama sana değer veriyorum senin için sana ulaşmak için bu yazıları yazıyorum. Çünkü sen buna değersin. Sende ışık var. Kendi elinle bunu söndürme. Senden beni takip etmeni ölümüne destek vermeni hatta benim için başkasının ağzını burnunu kırmanı istemiyorum. Senden kafanı kullanmanı istiyorum kendin için. Bırak kafanı kullan ve seni sevmeyenlerin kendi ağız ve burunlarını nasıl kırdıklarını seğret. Merak etme bir gün buluşacağız. O gün geldiğinde bayram olacak çünkü oksijen azaltanlardan kurtulmuş olacağız. Diğerleri etrafta boş boş gezmiyor olacak. Sadece sen ben ve biz olacağız ve artık gerçek sevgiyi mutluluğu arkadaşlığı aşkı ne ararsan bulacağız. Bilgimiz olmadığı konularda fikrimiz olmayacak. Bilmiyorum demeyi bileceğiz. Daha önemlisi Sokretesi bileceğiz. Bilmediğimizi bileceğiz. Gerçek bilgelik de bu değil midir zaten. Bilmediğini bilmeyen birisi nasıl bilge olabilir. 

     Şimdi bana elini ver. El ele tutuşan insanların doğruyu söyleme eğilimleri vardır. Bak elimi tutuyorsun. Şimdi söz ver. Söz  veriyorum ki bundan sonra bilmediğimi bileceğim ama bu beni yıldırmayacak aksine heycanlandıracak. Bilgiye aç bir şekilde daha da ivmelenerek bilgiye doğru koşmaya devam edeceğim. Karanlığa lanet okumaktansa bir mum da ben yakacağım. En azından kendim için. Şimdilik.

     Seni seviyorum. Çünkü sende onlarda olmayan bir şey var. Sen benim için bir söz  verdin. Bunu elimi tutarken yaptın ve sana güveniyorum.

 Süpriz: reklamlıı

 Süpriz: reklamsız

Müziksiz olur mu?: reklamlı 

Müziksiz olmaz?: reklamsız

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilmemekception

Alışmışız. Neye alışmışız? Düz görmeye. Yüzeysel ve sığ görmeye alışmışız. Tıpkı sigara içmeye, şeker kullanmaya veya sabah kahvaltı yaparken haber izlemeye alışmak gibi. Bu alışkanlıkların bazılarından kurtulmak kolay bazılarından zor. Eğer yeterince yapmazsanız bu aktiviteleri yapmanın artık aklınıza gelmediğini fark edeceksiniz. Yüzeysel veya sığ görmekten kurtulmak ise neredeyse imkansız. Çünkü bu durumda olan bir insan hangi durumda olduğunu bilmiyordur. Bilmemek ne kadar kötüyse bilmediğini bilmemek, hatta bilmediğini bilmediğini bilmemek; bilmemekception durumunda olmadığımızın hiçbir kanıtı yok. Tanrı bile bilmediği bir şey olup olmadığını bilemez. Tanrının olup olmadığını bilmiyoruz fakat biz varız. Bizim durumuzu açıklayan çok sevdiğim bir alegori var. Hiç yağmur yağarken evinize yürüdünüz mü? Peki yere bakarak yürüdünüz mü? O şeye dikkat ettiniz mi? Evet su birikintisine. İşte sonraki sefer o su birikintisine daha dikkatli bakın. Çünkü o çok ilginç bir düşünceye sahip...

Saf İyilik İmkansızdır (1)

     Size bir iki süslü, bir iki de süsüz kelime kullanarak iyilik diye bir şeyin olmadığını olamayacağını, bunun imkansız olduğunu, olsa bile sanal olduğunu anlatacağım. Sanal derken demek istediğim insanları kapsamayan bir şey olması. İnsan dışında bir canlı veya cansız varlık iyilik yapabilir fakat bu sefer de o canlının veya cansızın yaptığı şeyin iyi veya kötü olmasını yine biz insanlar değerlendirdiğimiz için bize bağlı olan fakat bizim yapamadığımız bir kavramdan söz ediyorum.   Peki neden böyle düşünüyorum? Çünkü böyle düşünmem için geçerli sebeplerim var ve bunları size sıralayacağım ve düşünmenizi istiyorum; vermek istediğiniz mantıklı bir cevap varsa e-posta olarak veya yorum olarak yazın okumaktan memnun olurum.   Şimdi gelelim iyilik var mıdır? Elbette iyilik vardır. Zaten benim düşünceme göre bir şey yoksa o şeyden haberimiz olmaması gerekir. Ha böyle dediğim zaman hemen şap diye bana yapıştırın o zaman neden ateistsin o halde tanrı var senin düşün...

Okumama Hakkına Sahipsiniz (1)

   Stephen Hawking ünlü bir fizikçi. İllaki hepimiz bu adamı duyduk, “The theory of everything” filmini izledik, karadelikler hakkındaki kısa kitabını okuduk ve evrenin kısa tarihi kitabını da gördük mutlaka. Bilmiyorum Hawking diyince sizin aklınıza ne geliyor fakat bu adam beni iki önemli konuda çok etkilemişti. Birincisi şu (ki benim yazılarımı biraz okuduysanız zaman konusuna, kader konusuna takıntılı olduğumu biliyorsunuzdur) Gelecekten gelen zaman yolcuları hiç görmüyoruz. (en azından gerçekten gelenleri) çünkü daha herhangi bir zaman makinesini icat etmedik. Evet bu söz belki ona ait değildir ama ben ona ait olduğunu bir yerlerde okumuştum. Peki burda bize ne anlatmak istiyor? Biz zaman makinesi icat ettiğimizde aslında sıfır noktasını başlatmış olacağız. Bu bizim platformumuz olacak ve gelecekten, geçmişe gelinebilecek yeri zamansal ve mekansal olarak yapmış olacağız. Biraz fazla mı teorik kaçtı? O zaman izin verin şöyle bir alegoriyle açıklayayım. İhtiyacımız olan bir...